Şiddet ile Oynamak
Çağdaş Türk Tiyatrosunda Şiddet Görünümleri
Şiddetin yaşama biçimine dönüştüğü bir dünyada ve ülkede, şiddet oyunları üstüne bir inceleme çalışmasına girişirken her şeyden önce, giderek çeşitlenen, genişleyen, ince ayarlı boyutlar kazanan şiddet kavramıyla yeniden tanışmak gerekir.
Öte yandan, Türkiye’de yalnızca şiddet konusunu veya izleğini doğrudan işleyen oyunların değil, daha birçok yapıtın sıvası kabaca kazıldığında altından sertliğin, umarsızlığın çıktığı düşünülecek olursa, ele alınacak metinler, dolaysız ve açık şiddetten çok örtük ve dolaylı olanını içeren ve yapı olarak tiyatronun sınırlarını zorlayan çalışmalar arasından seçildi. Bu bakış açısıyla incelenen altı yazarın on yapıtının göze çarpan en belirgin ortaklığı; ne denli çeşitli yollardan işlense de, şiddetin ana kaynağının, ayak uydurulamayan veya beceriksizce uydurulmaya çalışılan dayatmacı toplumsal düzen/otorite/iktidar olması. Daha da derinlere inildiğinde; her tür uzamda yaşanan kapatılma, kıstırılma duygusu, bedenin bir şiddet uzamına dönüştürülmesi veya çocuğun ölümle ilişkilendirilmesi benzeri yan öğeler açığa çıkmakta. Sonlanmayan oyunlarda seyirciye kendi dünyasının dışındaymış gibi duran bir şeyler anlatılır. Kimi ipuçları verilir ona ve yolunu bulması, yorumda bulunması beklenir; tiyatro, kendi gerçekliği içinden seslenir seyirciye.
Şiddet oyunlarımızda sahnede yansıtılan; içinde yaşanılan toplumsal düzende, bireysel olarak var olamama durumudur. Sıkıştırılmışlığına bir çözüm getiremeyen, “Hayır” demeyi bilmeyen, edilgenliğe boyun eğen bir kültürün kırılma noktasında duyulan suskun çığlıklardır.
  • YAYIN ADI:
    Mitos-Boyut Yayınları, İstanbul
  • YAYIN TARİHİ:
    2004
*
ardzamanlı, anlatıcı, açık biçim, aile, anne, aziz nesin, adalet ağaoğlu, ahmet mithat efendi, ad, berliner ensemble, başa dönme, beden, birey, baba, brecht, confinement, çatışma, çevre, çark, dışarı, dil, dramaturg, düzen, death and self-realization, dramaturgi, düş, değişim, eşzamanlı, eleştiri, ev, evlilik, established order, fars, fantezi , gönderge, göstergebilim, gülme, gösterge, gerçek, güngör dilmen, görünmek, hiçleşme, haldun taner, hayal, individual, içeri, ironi, ikili karşıtlık, ibret,